İSTANBUL – Mahallî seçimlere sayılı günler kala tüm Türkiye’nin gözü İstanbul’da. Türkiye Emekçi Partisi (TİP) her ne kadar İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı için aday çıkarmasa da, İstanbul’un 21 ilçesinde kendi adayları ile seçime katılıyor.
Seçim yarışının kıyasıya geçeceği Sarıyer’de Dilek Kırcaoğlu ve CHP’nin uzun yıllardır hiçbir partiye kaptırmadığı Beşiktaş’ta ise Aleyna Arzum Yalçın TİP adayları olarak listelerde yerini aldı.
TİP’in lokal seçim stratejilerini Sarıyer Adayı Dilek Kırcaoğlu ve Beşiktaş Adayı Aleyna Arzum Yalçın ile konuştuk.
‘KENTSEL DÖNÜŞÜM KENTSEL YIKIMA ÇEVRİLDİ’
Sarıyer, kıyasıya yarışın olacağı ve ittifakın olmadığı ilçelerden biri. Uzun yıllardır AK Parti ve CHP ortasında devam bu yarışa mevcut Belediye Lideri Şükrü Genç’in bağımsız aday olarak girmesi ve başka partilerin kendi adaylarını çıkarmaları varsayımı sıkıntı bir tablo önümüze koyuyor.
Yaklaşık 20 yıldır Sarıyer’de ikamet eden psikolog Dilek Kırcaoğlu ilçedeki güçlü yarışa Türkiye Personel Partisi’nden dahil oluyor.
Bir bütün olarak 20 yılı aşkın bir süreçte ülkenin sosyal-kamusal-ekolojik kıymetlerinin satıldığını yahut yok edildiğini belirten Kırcaoğlu, ”Kısa vadeli yüklü karlar strateji oldu, yaygınlaştı ve benimsendi. Kentsel dönüşüm kentsel yıkıma çevrildi. Tüm bunlara gerçek manada kimse muhalefet etmedi. Yaşantılarımız şantiye alanlarına dönüştü. Günü kurtarmak ve mevcut durumu korumak strateji haline geldi” dedi.
BELEDİYE MECLİSLERİNE GİREBİLMENİN KIYMETİ…
Kırcaoğlu TİP’in Sarıyer’deki seçim stratejisine ait kelamlarına şu halde devam etti:
”Tahribatın bilançosunu çıkartmak, başka taraftan da kır ve kentleri eko-sosyalist bakışla beşerler ve hayvanlar için yaşanabilir kılacak tahlilleri sunmak bu seçim ve izleyen süreçlerde maksadımız olacak. Seçilelim ya da seçilmeyelim Türkiye Personel Partisi olarak bizim yarışımız bu bakış açısıyla, siyasal alanımızı genişletmek, toplumsal muhalefet stratejisini tekrar kurmak, lokal örgütlerin olabildiğinde kapsayıcı bir hale gelmesini sağlamak olacak. Ülkemiz için uzun vadeli bir değişme süreci gerektiğini düşünerek ‘değişmek şart’ diyoruz ve bu değişimin lakin Türkiye Personel Partisi’nin bileşenleri ve belediye meclislerine girebilmemiz ile mümkün olacağını ve öteki kısa vadeli tahlillerin günü kurtarmaya ve mevcut sürecin uzamasına yarayacağını söylüyoruz.”
‘SEÇMEN; KIZGIN, ÖFKELİ VE ÜMİTSİZ’
Ülkede yaşanan sıkıntıların seçmenin tercihine nasıl yansıdığını sorduğumuz Kırcaoğlu, seçmenin küskün, kızgın ve ümidini kaybettiğini belirtiyor:
”Bahsettiğimiz yıkımlar ve bir evvelki seçimlerde yaşanan demoralizasyon sonucu insanların değerli derecede ümitsiz olduğunu gözlemliyoruz. Bilhassa gençlerde bunun yansıması daha bariz. Seçmen bilhassa son yıllarda bir paradoksun içinde hapsolmuş durumda. Emsal stratejilerle birebir oyunu oynayıp tıpkı sonuçları alıyor. Bu durum küskünlük, kararsızlık, öfke ve ümidini kaybetme halinde seçmen davranışlarına yansıyor. Oyunu kararlı olarak veren şahıslarda dahi bir çöküntü gözlemlemekteyiz. Emekten yana olmak yerine sermayeden yana olan stratejiler eninde sonunda kendisini destekleyen bireyler cephesinde de bir hayal kırıklığı yaratıyor.”
Sarıyer’in en değerli meselelerini barınma, ulaşım, tabiat tahribatı ve ranta açık bir bölge olarak sıralayan Kırcaoğlu, “Bu sıkıntıların lakin sosyalist-ekolojik-demokratik perspektiften bir planlama ile, ‘kullanım değeri’ temel referansı ile çözülebileceğini söylüyoruz. Bu doğrultuda temel maksadımız işçi sınıfların, ezilenlerin, bayanların, farklılıkların özgürleşmesini desteklemek. Bütüncül ömür ve imece merkezlerinin de devreye alınmasıyla tüketen değil üreten, çoğaltan, dayanışma gösteren kapsayıcı bir yaşama yanlışsız, her şeyi yine inşa etmek hedefimiz” diyor.
‘BEŞİKTAŞ, GENÇLERE YÖNELİK SİYASETLERİN ÇOK FAZLA ÜRETİLMEDİĞİ BİR İLÇE’
Parti içinde gençlik sekterliği ve MYK üyeliği üzere vazifelerde bulunan ve TİP Beşiktaş adayı Aleyna Arzun Yalçın ise Beşiktaş’tan seçim yarışına dahil oluyor. Yalçın, Beşiktaş’ta gençlere yönelik faaliyetlerin çok hudutlu olduğuna dikkat çekiyor.
Yalçın, ”Beşiktaş bünyesinde çok fazla lise ve üniversiteyi barındırıyor, tıpkı vakitte gençlerin toplumsallaşmak için en çok tercih ettiği ilçelerin başında geliyor. Buna karşın gençler özelinde çok fazla siyasetin üretilmediği, gençlere dönük faaliyetlerin çok hudutlu olduğu bir ilçe Beşiktaş. Tam da bu yüzden mahallî seçimlerde Beşiktaş’tan aday oldum. Aday oldum zira gençlere ve bayanlara dönük halkçı bir belediyeciliğin hayatlarımızda çok fazla şeyi değiştirebileceğini biliyoruz. Bugün yaşanan ekonomik krizden en çok etkilenen toplumsal kısımların başında gençler geliyor ve belediyelerin de bu tabloda siyasetlerini buna nazaran şekillendirmesi gerekiyor” dedi.
TİP, BEŞİKTAŞ’A NE VAAT EDİYOR?
Yalçın, Beşiktaş’taki gençlere yönelik seçim vaatlerini ise şöyle sıraladı:
”Üniversite ve lise öğrencilerinin ders çalışmalarına imkan sağlayan ve 24 saat hizmet vereceğimiz ‘İmece Ömür Merkezleri’nde kütüphane, aşevi, etüt merkezi, çamaşırhane ve fiyatsız internet hizmeti sağlayacağız. Gençliğin siyasal ve toplumsal iştirakini artırmak gayesiyle, örgün eğitimde olup olmamalarından bağımsız olarak sahip olacakları kartlar sayesinde kent içi ulaşımda A(13-25) kümeleri için fiyatsız erişim ve B(26-30) kümeleri için yüzde 50 indirimli erişim sağlayacağız. İlgili kartlara sahip olanlar; belediye uhdesinde bulunan müzelerden fiyatsız, belediye tesislerinden indirimli olarak faydalanabilecek. Kentte yapılacak tüm toplumsal ve kültürel etkinliklerde biletler belediye tarafından satın alınarak, gençlerin iştirakini teşvik etmek için onlara indirimli olarak sağlanacak. Bugün biz gençlerin yaşadığı en büyük krizin barınma krizi olduğunu biliyoruz ve belediyemiz bünyesinde açacağımız yurtlar sayesinde kalacak yurt bulamadığı için okulunu dondurmak ve memleketine dönmek zorunda kalan öğrencilere kalacak yer imkanı sağlayacağız. Gençlerin siyasete iştirakini arttırmak, gençliğin gereksinimlerine kendi tahlillerini üretme imkanlarını ve istekli aktivitelerini güçlendirmek ismine kent kurulu seviyesindeki gençlik meclislerinin; mahalle, üniversite ve lise seviyelerinde temsilcilerden oluşacak halde genişletecek ve gençlik meclisi temsilcilerini belediye meclisinin gençlik spor kurulunun doğal üyesi haline getireceğiz. Türkiye’de sistem partilerinin bize dayattığı siyaset anlayışının zıttı bir biçimde genç bir bayanın aday olması, sokakta bilhassa gençler tarafından hem şaşkınlıkla karşılandı hem de olumlu bir reaksiyon aldı. Onlar da, yaşadığımız problemlerin ortak olduğunun ve tahlili lakin bizlerin yaratabileceğimizin farkındalar.”
”BEŞİKTAŞ’IN EN KIYMETLİ SORUNU DEPREM”
Beşiktaş’ın en değerli meselesinin sarsıntı olduğunu belirten Yalçın, Beşiktaş’ın yapı stokuna dikkat çekiyor:
”Beşiktaş’ın en kıymetli sorunu ise sarsıntı ve afetler. İster mahallî idarelere ister merkezi idareye bakalım: Afetlere karşı halkımızı korumak için hiçbir şey yapılmadığını görüyoruz. Beşiktaş yapı stokunun çok eski olduğu ilçelerimizden biri ve bu bahiste bir şey yapılmadığını görüyoruz. Bu mevzuyla alakalı planlarımız ve projelerimiz var. Yapı stokunun güçlendirilmesi ve halkımızın sarsıntıya dair mahalle bazlı bilinçlendirme faaliyetlerinin başlatılması gerekiyor.”
”YURTTAŞIN EN BÜYÜK SORUNU BELEDİYE İDARESİNE ULAŞAMAMAK’
Yalçın, belediye meclisini kolektif bir biçimde çalıştırmak istediklerini belirterek kelamlarına devam ediyor:
“Beşiktaş aslında işçi nüfusunun da çok ağır bir halde yaşadığı bir ilçemiz. Nüfusun çok büyük bir kısmı, işçilerden, emeklilerden ve birebir vakitte geleceğe dair ümitsizlikle bakan gençlerden oluşuyor. Mahallelerde kuracağımız mahalle meclisleri ve gençlik meclisleriyle belediye meclisini kolektif bir halde çalıştırmak istiyoruz. Öncelikle belediye personellerinin özlük ve sendikal haklarını vermek istiyoruz. Bugün Beşiktaş’ta yurttaşlarımızın en çok şikayet ettiği bahis belediye idaresine ulaşamamak. Kuracağımız ‘Dijital Yurttaş Demokrasi Sistemi’ ile alınacak kararlarda halkın oy ve anketlerle görüşlerini alacak ve belediyeye şikayet ve tekliflerini diledikleri vakit ulaştırmalarının önünü açacağız. Bizler Beşiktaş’a baktığımızda, kent cürümlerinin karşısında pasif kalan bu rant paylaşımında yurttaşların haklarının değil sermayenin gözetildiğini görüyoruz. Biz sosyalistler tam da bu anlayışa karşı, hem halkla birlikte yönetmek hem de halkla birlikte gayret etmek için adayız. Beşiktaş Belediyesi’nin elindeki imkanları halka karşı işlenen hatalarla çaba etmek için kullanabiliriz.”
