Statüko önyargısı veya literatürde bilinen adıyla status quos bias, bireylerin var olan durumu tercih etme eğilimidir. Başka bir deyişle kişiler çevrelerinin veya mevcut durumlarının değişmesini değil aynı kalmasını tercih eder. Çoğunlukla statükoculuk karar verme mekanizmasında etkili olur. Misal, karar verirken faydalı alternatifleri tercih etmekten ziyade bilineni tercih etmek statüko yanlılığı konusunu akıllara getirir. Peki statüko önyargısı tam olarak nedir? Bireyler neden değişime karşı dirençlidir? Statüko yanlılığı nasıl ortaya çıkar? İşte statüko yanlılığı hakkında merak edilenler…
Statüko önyargısı, insanların değişmeye karşı direncini ifade eden bilişsel bir eğilimdir. Kelime anlamı olarak sürerdurumluluk olarak da bilinen statükoculuk ise, bulunduğu durumu sorgulamayan, sorgulasa bile mevcut olanı kabul eden bireylere yakıştırılan bir sıfattır. Başka bir deyişle statüko yanlılığı, statükoculuğun nasıl ortaya çıktığını netleştiren psikolojik bir süreçtir.
Statüko yanlılığı kavramı ilk olarak 1988’de Samuelson ve Zeckhauser tarafından ortaya atılmıştır. Araştırmacılar statükoculuğu ortaya koyduğu bu deneyde, insanların daha çok mevcut durumu kabullenme eğiliminde olduğunu ortaya koymuştur. Günümüzde daha çok siyasetle ilişkilendirilse bile statüko önyargısı kavramı ekonomiden pazarlamaya, insanın karar vermesini gerektiren çoğu durumda ortaya çıkar.
İnsanın değişime karşı direncini açıklayan birtakım faktörler mevcuttur. İnsanın mevcut durumu korumaya yatkınlığını açıklayan statüko yanlılığı aşağıdaki durumlarda ortaya çıkar:
İnsanlar neden statükocu olur sorusuna verilecek cevaplar; psikolojik, bilişsel, sosyal ve ekonomik nedenler olmaktadır. Bilişsel çelişki, statüko önyargısı geliştirmenin sebepleri arasındadır. Bilişsel çelişki, kişilerin tutarsız düşüncelerine karşı gelişen ve bunları en aza indirgemek adına birtakım düşünce değişimlerine sebep olan süreçtir. Mevcut bir duruma, yani statükoya alternatif olduğu takdirde bireyler iki seçenek arasında kalmanın yüküyle karşı karşıya kalır. Böyle bir durumda insanlar statüko yanlılığı yaşama eğiliminde olacaktır.
Statükoya bağlı kalma davranışını ortaya çıkarak bir diğer durum ise kayıptan kaçınma olarak açıklayabileceğimiz; yeni bir alternatifin ne getireceğinden ziyade ne götüreceğine odaklanmaktır. Kaybetme düşüncesi insanların değişime karşı direnç geliştirmesine sebep olur. Böylelikle mevcut durumu koruyarak statükoya bağlı kalma davranışı ortaya çıkar.
İnsanların değişime karşı direnç geliştirmesine sebep olan bir diğer faktör, salt maruz kalma etkisi olmaktadır. Salt maruz kalma etkisi, insanların bir uyarana ne kadar fazla maruz kalırsa o uyaranla ilgili düşüncelerinin olumlu yönde olacağını ortaya koymuştur. Statükoculukta değişime direnç mevcuttur ve yeni alternatifler yerine uzun süre maruz kalınan çevre veya durum tercihi ortaya çıkar.
İnsanların değişime karşı direnci hayatın her alanında mevcuttur. Statükoculuk, statüko önyargısı sonucunda ortaya çıkar. Statüko yanlılığına sebep olan faktörler ise bilişsel çarpıtmalar, psikolojik bağlılık, salt maruz kalma etkisi, kayıptan kaçınma davranışı gibi farklı parametreleri içerir. Tüm bunların ışığında insanların yeni alternatiflere yönelmek yerine mevcut durumu korumayı tercih ettiği psikolojik bir süreç başlar.
GÜNDEM
06 Ekim 2024GÜNDEM
06 Ekim 2024GÜNDEM
06 Ekim 2024GÜNDEM
06 Ekim 2024