Ankara Üniversitesi Teknokent, siber güvenlik başta olmak üzere savunma, havacılık, uzay, sıhhat, besin ve tarım alanlarında AR-GE faaliyetleri yürüten, yazılım ve eser geliştiren firmalara mesken sahipliği yaparak teşebbüs ekosistemine katkı sağlayacak Üçgen Ofis AR-GE Kuluçka Binası’nın inşasına başladı.
Teknokent Gölbaşı Yerleşkesinde, 7 bin 500 metrekare kapalı alanda, toplam 5 bin 400 metrekare AR-GE Kuluçka Ofisi ve Siber Güvenlik Meslek Yüksekokulu ile eğitim ve AR-GE’yi buluşturacak binanın temeli, Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Zekeriya Çoştu, Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Ünüvar, rektör yardımcıları, dekanlar ve Teknokent bünyesinde yer alan girişimcilerin katıldığı merasimle atıldı.
Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Zekeriya Çoştu, Türkiye’nin en esaslı kurumlarından biri olan Ankara Üniversitesinin ülkemizin gelişimindeki rolünü güçlendirecek, teknoloji ekosistemine katkısını artıracak yeni yatırımın güzel olması temennisinde bulundu.
Türkiye teknoloji ekosisteminin büyümeye süratle devam ettiğinin altını çizen Çoştu, “Yıllar içerisinde inşa ettiğimiz birikim ve kapasite sayesinde artık dünya ölçeğinde çıktılar elde etmeye başlamış durumdayız” dedi.
Son devirde ülke tarihi için çok kıymetli anlara, çok değerli başarılara daha sık bir biçimde şahitlik edildiğini vurgulayan Çoştu, “Geçtiğimiz haftalarda savunma sanayiindeki başarılarımızı bir üst düzeye taşıyacak 5. jenerasyon beşerli savaş uçağımız Kaan’ın birinci uçuşuna daima birlikte şahit olduk. Yeniden benzeri formda Türkiye birinci beşerli uzay misyonunu geçtiğimiz haftalarda muvaffakiyetle icra etmiş durumda. Millet olarak birinci astronotumuz Alper Gezeravcı’nın uzaya eriştiğini daima birlikte heyecanla ve gururla takip ettik. Yeniden Türkiye’yi uydu teknolojilerinde dünyada 11 ülkeden biri haline getirecek olan, ülkemizin birinci ulusal haberleşme uydusu Türksat 6A’nın geliştirme ve test süreçlerini geçtiğimiz hafta tamamladık ve uzay seyahatine hazırlamaya başladık” sözlerini kullandı.
“Üniversitelerimiz, AR-GE ve Yenilik Faaliyetlerinde Dünya ile Rekabet Edebilir Noktaya Ulaşmış Durumda”
Son birkaç hafta içerisinde yaşanan bu birkaç örneğin dahi Türkiye’nin teknolojide sahip olduğu kapasiteyi, özgüveni ve vizyonu göstermesi bakımından son derece değerli olduğuna vurgu yapan Çoştu, şöyle devam etti:
“Bu muvaffakiyetleri bilhassa son 20 yılda Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde neredeyse sıfırdan inşa ettiğimiz teknoloji geliştirme kapasitesine borçlu olduğumuzu bilmemiz lazım. Sayıları ve yetkinliklerine büyük yatırımlar yaptığımız üniversitelerimiz, AR-GE ve yenilik faaliyetlerinde dünya ile rekabet edebilir bir noktaya ulaşmış durumda. Ankara Üniversitemizdeki Türk Hızlandırıcı ve Işınım Laboratuvarı üzere ulusal araştırma merkezlerimiz ve enstitülerimiz sayesinde ileri AR-GE çalışmalarımız Türkiye’de değerli bir ivme kazandı. Özel bölümdeki AR-GE ve tasarım merkezlerimizin sayısı bakanlık olarak da verdiğimiz dayanaklar sayesinde sıfırdan bin 600’ler düzeyine ulaşmış durumda.”
“Ülkemiz Artık Teknolojiyi Üreten ve İhraç Eden Bir Ülke Konumunda”
Çoştu, teknoloji ekosisteminin kalbi durumundaki teknoparkların da emsal bir gelişimi gösterdiğine dikkat çekerek, “2002 yılında tüm Türkiye’de yalnızca 5 olan teknopark sayısı ve bu teknoparklardaki firma sayısı yalnızca 84 iken bugün 102 teknoparkımızda tam bin 400 teknoloji firmasına erişmiş durumdayız. Geçen bu müddette teknoparklarımızda 73 binden fazla AR-GE projesi hayata geçirilebilmiş durumda. Yeniden AR-GE ve yenilik kapasitemize dair çok kıymetli bir gösterge olarak bu ekosistemde misyon alan araştırmacı sayımız son 20 yılda, 29 binden tam 272 bine yükselmiş durumda. Geldiğimiz bu noktada ülkemiz artık teknolojiyi ithal eden değil, tıpkı vakitte düzgün halde kullanabilen, üreten ve ihraç eden bir ülke pozisyonuna ulaştı. Artık ise Türkiye Yüzyılı vizyonu doğrultusunda yakaladığımız bu ivmeyi artırmalı ve teknolojide önder ülkeler ortasına ismimizi yazdıracak sıçramayı daima birlikte başarmalıyız” diye konuştu.
Teknoloji Geliştirme ve Teşebbüsçü Ordusu
“Bunun için teknoloji ekosistemimizi daima beslemek ve büyütmek durumundayız” diyen Çoştu, “Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Ulusal Teknoloji Atağını hızlandırmak için var gücümüzle çalışıyoruz. Bu maksada ulaşmak için açıkçası bize teknoloji geliştiren bir ordu gerekiyor, teknoloji geliştirme ordusu gerekiyor. İşte TEKNOFEST’ler ile bu orduyu daima birlikte yetiştirmek için çalışıyoruz” dedi.
Milli Teknoloji Atılımı gayelerine ulaşmak için bir de teşebbüsçü ordusuna muhtaçlık olduğuna işaret eden Coştu, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Kendimize bu noktada 2030 yılı için tam 100 bin teknogirişim ve 100 turcorn amacını belirlemiş durumdayız. Bunun için de ülke genelinde yaygın tesir oluşturacak projeleri ve programları hayata geçirmeye başlamış durumdayız. İnşallah önümüzdeki devirde bu sayıları artıracak kuluçka ve hızlandırma merkezlerinin, girişimcilik merkezlerinin sayısını da artırıyor olacağız. Bu kapsamda geçtiğimiz günlerde ülkemiz için, hatta dünya ölçeğinde çok değerli büyük bir projenin de tanıtımını yapmış olduk. Ankara Üniversitesi ve Teknoparkımızın da paydaşlığında dünyanın en büyük girişimcilik merkezi olacak Terminal İstanbul Projesi’nin de ilanını geçtiğimiz hafta daima bir arada yapmıştık. İnşallah bir sene üzere kısa müddet içerisinde de bunu ülkemize kazandırmayı hedefliyoruz. Tekrar bu vizyonla tam uyumlu bir biçimde bugün burada inşallah Ankara’da teşebbüs ekosistemimize değerli bir alt yapıyı daima bir arada kazandırdığımıza inanıyorum. Ben bu vesileyle hem öbür projelerimizde hem bu yatırımla birlikte Ankara Üniversitemizin ve Teknoparkımızın ülkemizin Ulusal Teknoloji Atağı maksadına ulaşması tarafında sunduğu çok değerli katkılar için teşekkürlerimi sunmak istiyorum. Yeni AR-GE ve kuluçka binamızın ekosistem için yararlı, ülkemiz için güzel olmasını temenni ediyorum.”
“Binayı Bir An Önce Türk Endüstrisine, Türk Akademisine Kazandıracağız”
Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Ünüvar ise, temeli atılan binanın, Ankara Üniversitesinin bilimsel çalışmalarına güç katacağını söyledi. Ankara Üniversitesinin, “Cumhuriyet devrinde kurulan birinci üniversite” sıfatıyla fen, mühendislik, sıhhat ve toplumsal bilimlerde öncü bir üniversite olduğunu tabir eden Ünüvar, “Teknokentimiz de Ankara’daki başka esaslı üniversitelerin teknokentlerinden biraz daha geç kurulmuş olmakla birlikte giderek ivme kazanan kıymetli bir teknoloji geliştirme bölgesi olarak faaliyetlerine devam ediyor” dedi.
Teknokent bünyesindeki her bir tesiste gurur verici çalışmaların yapıldığını lisana getiren Ünüvar, “Çünkü artık ecdadımızın kanla, topla, tüfekle kazandığı bu vatanı biz lakin akılla ve ter dökerek daha ileriye götürebiliriz. Teknokentler de bu çerçevede son derece önemli” sözlerini kullandı.
Yeni binada bir yandan farklı alanlarda AR-GE çalışmaları gerçekleştirilirken bir yandan da akademik manada çok önemli üretimler yapılacağını belirten Ünüvar, “Teknokentler, üniversitenin kendi dar kalıpları ve sonları dışına çıkmasını temin eden, üniversite-sanayi, üniversite-toplum iş birliğini kolaylaştıran yerler. Münasebetiyle üçgen ofis binamız da bir an evvel faaliyete geçerse hem Siber Güvenlik Meslek Yüksekokulumuz orada daha hoş bir ortamda hizmet vermeye başlayacak hem de kıymetli üretimlerin olacağı, AR-GE çalışmalarının yapılacağı ve teknolojik adımların atılacağı bir bina olacaktır. O sebeple ben bu binanın bir an önce bitmesini de istek ediyorum. İnşallah çok ağır bir formda çalışıp bu binayı bir an önce Türk endüstrisine, Türk akademisine kazandıracağız ve inşallah orada çok hoş üretimler yapacağız” diye konuştu.
Ankara Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Teknokent İdare Şurası Lideri Prof. Dr. Mustafa Fener de global rekabetin kıyasıya yaşandığı günümüz piyasalarında AR-GE ve inovasyona ehemmiyet veren, üniversitelerle daha çok iş birliği yapan işletmelerin rakiplerine karşı üstünlük sağlayacağını kaydetti. Fener, Ankara Üniversitesi Teknokent’te mevcut kapalı yerlerin yüzde 100 doluluk oranına, firma sayısının da 220’ye ulaştığına dikkat çekti.
Ankara Üniversitesi Teknokent Genel Müdürü Mustafa Güray Pahalı de yeni Üçgen Ofis Ar-Ge Kuluçka Binası’nın teknoloji geliştirme bölgeleri ekosistemine bedel ve ivme kazandıracağını lisana getirdi. Pahalı, 2025 yılında hizmete açmayı planladıkları binada siber güvenlik başta olmak üzere savunma, havacılık, uzay, sıhhat, besin ve tarım alanlarında AR-GE faaliyetleri yürüten, yazılım ve eser geliştiren firmaların yer alacağını kaydetti.
Butona basarak temele birinci harcı döken Bakan Yardımcısı Çoştu ve Rektör Ünüvar, öbür iştirakçilerle birlikte Siber Güvenlik Meslek Yüksekokulunun mevcut binası ve ek binası ile tekrar düzenlenen Ortak Çalışma ve Kuluçka Merkezini gezdi.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
