Çankaya Belediyesinin 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’na yönelik aktifliklerin ilki, Çankaya Belediye Başkanı Hüseyin Can Güner’in mesken sahipliğinde Çayyolu Atapark’ta resmi merasim oldu. Lider Güner Atatürk Anıtı’na çelenk bıraktı.
Hüseyin Can Güner: “Bu ulus, bu halk; genciyle, yaşlısıyla, kadınıyla, erkeğiyle bayramına da, meclisine de, ulusal egemenliğine de sahip çıktı. Ve bugün yeni bir 23 Nisan sabahında bu sefer Ceddimizin karşısına başımız daha dik çıkıyoruz. Alnımız açık, başımız dik bir biçimde buradayız.”
Çankaya Belediyesinin 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’na yönelik aktifliklerin ilki, Çankaya Belediye Başkanı Hüseyin Can Güner’in konut sahipliğinde Çayyolu Atapark’ta resmi merasim ile başladı. Çankayalılar, marşlar eşliğinde ve Hoytur Halk Dansları Topluluğu’nun şovları ile bayram coşkusu yaşadı.
Törende konuşan Çankaya Belediye Başkanı Hüseyin Can Güner, Çankaya’nın mesken sahipliği yaptığı yerlerin, Çankaya’nın tarihi ehemmiyetinin kendilerine daha fazla sorumluluk yüklediğini belirtti. Güner, “Bugün burada her yaştan Çankayalı ile birlikte Ceddimizin çocuklara emanet ettiği ve ulusal egemenliğimizin de teminatı ve tescili olan 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımızda sizlerle birlikte olmaktan çok büyük bir memnunluk duyuyorum” diyerek vatandaşların bayramını kutladı.
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin, dünya tarihinde en değerli parlamentolardan biri olduğuna vurgu yapan Hüseyin Can Güner, “TBMM’yi kıymetli kılan iki kıymetli ögesi var. Bunlardan birisi kurtuluşu örgütlemesi, oburu kuruluşu ve ihtilalleri gerçekleştiren bir parlamento olması” dedi.
ATATÜRKÇÜLER VE CUMHURİYETÇİLER HİÇ VAZGEÇMEYECEK
Ulusal gayretin parlamento eliyle yapılmasının ender örneklerinden birinin TBMM olduğunun altını çizen Lider Güner kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Dünya tarihinde açlık, yokluk, sefalet içerisinde, savaşlardan harap ve bitap düşmüş bir memleketin kendi ulusal bağımsızlık çabasını yeni baştan örgütleyip küllerinden yine doğmuş bu türlü bir örnek de bunu bir parlamento eliyle yapması, ulusal egemenliği bu kadar ön planda tutması eşine az rastlanır bir örnektir. Cumhuriyeti kuran takımlar, Cumhuriyeti kurarken, bu ülkeyi düşman işgalinden kurtarırken öncelikle demokrasiyi, kendi içinde istişareyi ve ulusun egemenliğini temel aldılar ve bizlere bu manada tarihi bir miras bıraktılar. Kuruluşu örgütlemesi, Cumhuriyetin ilanı, gerçekleştirilen sayısız ihtilaller. Ve nitekim biz çok kıymetli tarihî bir mirasa konut sahipliği yapıyoruz. Bayan erkek eşitliği manasında bayanlara verilen seçme ve seçilme hakkı. Bunun yanı sıra Şapka İhtilali, Harf İnkılabı, üzere sayamayacağımız pek çok ihtilal, Uygar Kanun üzere başlı başına ihtilal sayılabilecek bir atılım bu parlamentoda gerçekleşti. Cumhuriyet bayanları da ortamızda bugün. Bayanlara yönelik yapılan hareketler, İstanbul Sözleşmesi’ne yönelik takınılan tavır, o günden bugüne bizim gayret ettiğimiz anlayışın aslında hiç vazgeçmediğini gösteriyor. Lakin şunu bilsinler ki, Atatürkçüler ve Cumhuriyetçiler hiç vazgeçmeyecek, yılmayacak ve çabaya devam edecek.
ALNIMIZ AÇIK, BAŞIMIZ DİK BİR BİÇİMDE BURADAYIZ
Parlamentomuzun güçlü olduğu vakitler oldu. Yer yer akına uğradığı gücünün zayıflatılmaya çalışıldığı vakitler oldu. Burada düzenlenen merasimlerde de vakit zaman mahzun kaldığımız, boynumuzun bükük kaldığı, Ceddimize mahcup olduğumuz merasimleri yaşadık. 16 Nisan 2017’de rejime kasteden Anayasa değişikliğinden sonra bilhassa parlamentomuzun fonksiyonsuz kılınmaya çalışıldı. Ancak bu ulus, bu halk genciyle, yaşlısıyla, kadınıyla, erkeğiyle bayramına da, meclisine de, ulusal egemenliğine de sahip çıktı. Ve bugün yeni bir 23 Nisan sabahında bu sefer Ceddimizin karşısına başımızı biraz daha kaldırarak, daha dik çıkıyoruz. Alnımız açık, başımız dik bir formda buradayız.”
“YİĞİT DÜŞTÜĞÜ YERDEN KALKAR”
Yiğit düştüğü yerden kalkar derler. Bu millet nasıl ki 19 Mayıs 1919’da Samsun’dan yakılan meşale ile yine küllerinden doğup ayağa kalkmışsa bugün de her türlü hücuma, her türlü alçaklığa, her türlü hain teşebbüse karşın parlamentosuna da demokrasisine de Cumhuriyetine de sahip çıkmak için 31 Mart’ta tekrar ayağa kalktı.
YERELDE SAĞLADIĞIMIZ İKTİDARI GENELDE DE SAĞLAYACAĞIZ
Ben inanıyorum ki sizlerin de bu coşkusuyla, bizim çalışmamızla, şevkimizle sizlerin iştirakiyle el ele verdiğimizde, milletçe çok daha büyük zaferleri sağlayacağız. Ancak biz buna aslında zafer demek istemiyoruz, bu bizim ülke olarak kendi içimizde yaşadığımız seçim. Lakin bu seçim demokrasinin bir zaferiydi, biz inanıyoruz ki bu çeşit başarılarla önümüzdeki devirde, yerelde sağladığımız iktidarı genelde de sağlayacağız. 23 Nisanlar daha özgür kutlanacak, sokaklarda daha coşkuyla kutlanacak. Biz de Ceddimizin karşısına başımız daha dik çıkacağız. Hepinize katılımlarınızdan ötürü teşekkür ediyorum. Ulu lider Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, silah arkadaşlarını, ihtilal şehitlerimizi hürmetle, sevgiyle, minnetle ve hasretle anıyorum. Uygun ki Cumhuriyet var, düzgün ki Gazi Mustafa Kemal Atatürk var. O’nun emanetini sonsuza kadar yaşatacağız.”
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
