‘Kişiler Ortası Münasebetlerde Müspet Psikoloji’ temasıyla düzenlenen ve dünya çapında ünlü bilim insanlarının da iştirakiyle gerçekleşen 6. Milletlerarası Olumlu Psikoloji Kongresi’nde, “Aile İçi Bağlarda Olumlu Psikoloji” paneli gerçekleştirildi. Uzman Klinik Psikolog Çiğdem Demirsoy, “Psikolojik sağlamlığa sahip, olumlu kişilerarası bağlantılar kurabilme maharetine sahip olan bireyler, lakin sağlıklı bir evlilik ve aile ömrünü sürdürebilirler.” dedi.
Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Gül Eryılmaz, iyi bir ilgi için çiftlerin terapi alması gerekebileceğini tabir ederek, “Aşkın, otomatik olarak âlâ bir bağlantıyı getireceği garantisini vermek yanlış olabilir. Lakin, âlâ bir bağlantının varlığı, çoklukla aşkı da beraberinde getirir ve bu, emniyetli bir garanti olarak kabul edilebilir.” dedi.
Uzman Klinik Psikolog Aybeniz Yıldırım, “Çocuklar günde ortalama 400 kere gülümserken memnun yetişkinler günde 40 ila 50 kere gülümseme eğilimindedirler. Ortalama bir insan ise günde yaklaşık 20 defa gülümser.” dedi.
Üsküdar Üniversitesi, NPİSTANBUL Hastanesi, NP Etiler & Feneryolu Tıp Merkezi, Türk Ruhsal Müracaat Rehberlik Derneği ve Olumlu Psikoloji Enstitüsü paydaşlığında gerçekleştirilen “6. Milletlerarası Olumlu Psikoloji Kongresi”, 19-20 Nisan 2024 tarihlerinde yapıldı.
Bu yılki teması, “Kişiler Ortası Bağlantılarda Müspet Psikoloji” olarak belirlenen ve Üsküdar Üniversitesi Merkez Yerleşke Nermin Tarhan Konferans Salonu’nda 2 gün süren kongre, “Aile İçi Bağlantılarda Olumlu Psikoloji” paneli gerçekleştirildi.
Sosyal hayatın en temel yapı taşı bireyi yetiştiren aile
Panelde konuşan NPİSTANBUL Hastanesi Psikoloji Hizmetleri Genel Koordinatörü Uzman Klinik Psikolog Çiğdem Demirsoy, kişilerarası bağlantılar kelam konusu olduğunda toplumsal hayatın en temel yapı taşının bireyi yetiştiren aile olduğunu söz ederek, “Evlilik, ailenin çekirdeği ve temelidir. Ruhsal sağlamlığa sahip, olumlu kişilerarası bağlantılar kurabilme maharetine sahip olan bireyler, lakin sağlıklı bir evlilik ve aile ömrünü sürdürebilirler.” dedi.
Hastane bünyesindeki Aile Çalışma Kümesi olarak “Bilinçli Birey, Sağlıklı Aile, Güçlü Toplum” modelini oluşturma hedefiyle geçmiş devirde “Aileler Üniversitede Projesi”ni yürüttüklerini kaydeden Uzman Klinik Psikolog Çiğdem Demirsoy, şöyle devam etti:
Pozitif Psikoloji, insanın birçok maharet ve potansiyelle donatıldığı temel varsayımını benimsiyor
“Projemiz; evlilik ve aile ömür döngüsünün tüm evrelerindeki bireylere, çiftlere ve ailelere yönelik olarak hem kollayıcı önleyici hem de geliştirici ve güzelleştirici çalışmaları kapsayacak bütüncül bir yaklaşımı benimsedi. Projemizin içeriğini oluşturan çalışmalar, insanın tabiatı gereği birçok maharet ve potansiyelle donatıldığı temel varsayımını benimseyen Müspet Psikoloji prensiplerinden ilham alarak hazırlandı. Bu yaklaşımı topluma benimsetmeyi de hedeflemektedir.”
Son yıllarda müspet psikolojinin çift terapisi alanında popülerlik kazandığının görülmektedir. Olumlu temelli çift terapisi, çiftlerin problemlerine odaklanmak yerine, bireyleri güçlendirme üzerine kurulu olduğunun görüldüğünü anlatan Uzman Klinik Psikolog Çiğdem Demirsoy, “Bu yaklaşım, çiftlerin ferdi güçlerini keşfetmelerini teşvik eder ve bağlarını güçlendirir. İrtibat marifetleri, duygusal tabirler ve çatışma çözme prosedürleri üzere hususlarda çiftlere dayanak sağlanır. Bu süreçte, bağın olumlu taraflarına odaklanarak, kusurların düzeltilmesi yerine güçlü istikametlerin ve yeteneklerin keşfedilmesi hedeflenir.” dedi.
İyi bir ilgi için çiftlerin terapi alması gerekebilir
Panelde “Aile içi müspet ilişkiler” konulu sunum yapan Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Gül Eryılmaz, iyi bir münasebet için çiftlerin terapi alması gerekebileceğini söz ederek, “Aşkın, otomatik olarak güzel bir ilgiyi getireceği garantisini vermek yanlış olabilir. Fakat, yeterli bir alakanın varlığı, çoklukla aşkı da beraberinde getirir ve bu, muteber bir garanti olarak kabul edilebilir.” dedi.
‘İkinci beyin’ olarak kabul edilen kalp, insanın duygusal tecrübelerini işliyor
İnsanın karmaşıklığının, münasebetlerin dinamiklerini derinlemesine etkileyen bir gerçek olduğunu da lisana getiren Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Gül Eryılmaz şöyle devam etti:
“İlişkilerin anlaşılmasında kullanılan bir kavram ise ‘beyinler arayüzüdür; bu, bağların içsel yapılarını ve insan tabiatının temelini anlamamıza yardımcı olur’. Birinci olarak, ilgilerde duygusal derinliği temsil eden ve ‘ikinci beyin’ olarak kabul edilen kalp, insanın duygusal tecrübelerini işleyen bir merkezdir.
Nöronlardan oluşan bir ağa sahip olan kalp, duygusal bağlarımızın temelini oluşturur. Beyin, vücuttan birçok bilgi alır ve vücudun reaksiyonlarını şekillendirir. Bu, vücudun de bir tıp beyin fonksiyonu gördüğünü ve münasebetlerde duygusal reaksiyonların ve bağların oluşmasında tesirli olduğunu gösterir. Beyin, kültürel ve toplumsal etkileşimlerin yansımasıdır. Alakalar, kültürel normlar ve bedellerle şekillenir ve bu normlar, ilgilerin yapısını büyük ölçüde tesirler. Beşerler ortasındaki bu kültürel etkileşimler, bağların karmaşıklığını ve çeşitliliğini artırır. İnsanoğlu var olduğu sürece, tek bağlantılar devam edecektir ve birliktelik her vakit tekliğin gücünü gösterecektir.”
Empati, müspet bağlantının kıymetli bir bileşeni…
Pozitif bağlantının bir bağlantıdaki olumlu etkileşimi vurguladığını kaydeden Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Gül Eryılmaz, “Pozitif bağlantıda, bağ kurma değerlidir. Bağ kurulmadığı takdirde, bağlantıdaki bilgi transferi tesirli olmaz. Olumlu bağlantıda, bağ kurmanın yanı sıra, yapan olmak da değerlidir. Bağlantı, insanların birbirleriyle etkileşim kurmalarını ve birbirlerini anlamalarını sağlar. Empati, müspet bağlantının değerli bir bileşenidir. Empati, karşısındaki kişinin hislerini manaya ve ona yardımcı olma yeteneğidir. Empati, sempati ile karıştırılmamalıdır. Empatide, kişi karşısındaki kişinin hislerini hisseder ve anlar; fakat sempatide, kişi karşısındaki bireyle tıpkı hisleri hisseder.” diye anlattı.
İletişimde, bağ kurma, yapan olma ve empati üzere ögeler önemli
Prof. Dr. Gül Eryılmaz, iletişimde duyguların kıymetinin büyük olduğunu belirterek, “Pozitif bağlantıda, hisler üzerinden irtibat kurulur ve gereksinimler müspet bir biçimde tabir edilir. Gereksinimler üzerinden irtibat, karşılıklı anlayışı artırır ve alakada derin bağlar oluşmasını sağlar. Sonuç olarak, bağlantıdaki müspet etkileşim, bir bağlantının temelini oluşturur. İrtibatta, bağ kurma, yapan olma ve empati üzere ögeler değerlidir. İrtibat, insanların birbirleriyle etkileşim kurmalarını ve anlamalarını sağlar. Bağlantıda hislerin kıymeti büyüktür ve hisler üzerinden bağlantı kurulması, münasebette derin bağlar oluşmasını sağlar.” dedi.
“Ortalama bir insan ise günde yaklaşık 20 defa gülümser”
Üsküdar Üniversitesi NP Etiler Tıp Merkezi Uzman Klinik Psikolog S. Aybeniz Yıldırım, çocuk-ergen alanında müspet psikoloji uygulamalarına işaret ederek, “Çocuklar günde ortalama 400 kere gülümserken, keyifli yetişkinler günde 40 ila 50 sefer gülümseme eğilimindedirler. Ortalama bir insan ise günde yaklaşık 20 sefer gülümser. Çocukken bilmediğimiz, artık bildiğimiz ve mutluluğumuza mani olan şeyler nelerdir? 2022-2023 yılı karşılaştırmasına nazaran dünyanın en memnun ülkelerine baktığımızda 2022 kıyaslamalarına nazaran, 1. sıralarda her zamanki üzere Finlandiya, Danimarka, İsveç ve İzlanda üzere ülkeleri görmekteyiz. 2022 datalarına baktığımızda Türkiye 122. sıradayken, 2023 bilgilerinde ise Türkiye’nin dünyadaki memnunluk sırası 102. sıraya yükselmiştir.” dedi.
Mutluluğu belirleyen faktörler neler?
Mutluluğu belirleyen faktörler üzerine düşünüldüğünde, yapılan bir araştırmada yüzde 50’sinin genetik, yüzde 10’unun dış etkenler, yüzde 40’lık oranının ise hareketlerimiz ve fikirlerimiz olduğunun vurgulandığını kaydeden Uzman Klinik Psikolog S. Aybeniz Yıldırım, “Duygu ve kanılarımız kısmını ele alacak olursak, niyetlerimizin, hislerimizin ve davranışlarımızın daima birbirlerini etkilediğini biliyoruz. Çoklukla zihinsel olarak ‘ya olursa’ fikir yapısıyla düşündüğümüzde aslında daha olumsuz noktalara takılıp kalıyoruz. Bu noktada söylenebilecek farklı bir bahis ise kültürel inançlarımızdır; kültürümüzde ‘çok gülersen çok ağlarsın’, ‘çok keyifli olduğunu gizle nazar değer’, ‘ne vakit keyifli olsam hayatımda berbat bir şeyler olacağını beklerim’ üzere inançlar yaygındır. Biz en berbatı düşünelim, daima alıştığımız senaryolar ortasında olan noktalardır. Biz bunlara karşılık olarak müspet eğitimi savunuyoruz ve bunun çok değerli olduğunu söylüyoruz.” formunda konuştu.
“Beyin neyi sık sık yaparsa onda ustalaşıyor”
Uzman Klinik Psikolog S. Aybeniz Yıldırım, müspet hislere işaret ederek, “Beyin neyi sık sık yaparsa onda ustalaşıyor. Şayet sevilen bir aktiviteyi yapma sırasında olumlu hisler hissediliyorsa, olumlu hisler üretecek beyin yollarını pekiştirmek ismine farklı yollar denenebilir. Aslında hayatımızda müspet hisleri ortaya çıkaracak daha fazla aktiflik yapmak ya da bu hisleri yaşayacağımız aktivitelere sık sık katılmak bizler ve çocuklarımız için hayli değerlidir.” dedi.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
