İsrail’in Gazze’ye yönelik son saldırısında fosfor bombası kullanması uluslararası yasaklara aykırı hareket ettiğini gösteriyor. Fosfor bombasının insan sağlığına ve çevreye olan zararları büyük endişe yaratıyor. İşte, İsrail’in yasaklı silah kullanımının yankıları ve olayın arka planı!
İsrail savaş uçakları, Gazze’ye yönelik saldırılarında yasaklı silah olan fosfor bombasını kullanmaya devam ediyor. Bu son saldırı, İsrail’in “1980 Konvansiyonel Silahlar Sözleşmesi” kapsamında yasaklanan fosfor bombasını ikinci kez kullandığı anlamına geliyor. İsrail, daha önce de 2014’teki saldırılar sırasında Gazze’ye fosfor bombasıyla saldırmıştı.
İsrail’in hedef aldığı bölge, Gazze Şeridi’nin kuzeyinde yer alan Kerame bölgesi oldu. Filistin Dışişleri Bakanlığı, sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımda, “İşgalci İsrail, Filistinlilere karşı uluslararası yasaklı olan beyaz fosfor kullanıyor.” ifadelerini kullandı.
Fosfor bombası, beyaz fosfor adı verilen kimyasalı içeren patlayıcı bir silahtır ve “1980 Konvansiyonel Silahlar Sözleşmesi” kapsamında yasaklanmıştır. Bomba infilak ettiğinde beyaz fosfor parçacıkları etrafa dağılır. Fosfor maddesi oksijenle temas ettiğinde kendiliğinden tutuşarak alev alır ve 800 derece sıcaklığa ulaşır. İnsan derisine temas ettiğinde ciddi kimyasal yanıklara neden olabilir ve solunduğunda ciğerlerde yaralar ve yanıklar oluşturabilir. Fosfor bombası ayrıca yangınlara, orman tahribatına, tarım alanlarının yok olmasına ve su kaynaklarının zarar görmesine sebep olur.
İsrail’in bu son saldırısı, 2014 yılında gerçekleştirdiği “Koruyucu Hat Operasyonu” adlı saldırılar sırasında da fosfor bombalarını kullandığı olayları hatırlatıyor. Bu saldırılar 51 gün sürmüş ve Gazze’nin alt yapısı ağır hasar görmüştü. Sanayi tesisleri yıkıldı, ekonomi çöktü ve binlerce Filistinli evsiz kaldı. Saldırılar sonucunda 2,158 Filistinli hayatını kaybetti ve 11 binden fazla kişi yaralandı.
İsrail’in yasaklı silahları kullanmaya devam etmesi uluslararası toplumda büyük tepkilere neden oluyor. Filistin ve diğer ülkeler, İsrail’in bu saldırılarına son vermesi ve uluslararası hukuka uyması çağrısında bulunuyor. Ancak, İsrail’in bu yasaklı silahları kullanma pratiği devam ediyor ve uluslararası toplumun dikkatini çekmeye devam ediyor.
