Milletlerarası Lions Kulübü’nün Türkiye tertibi, Marmara Yelken Spor Kulübü’nün teknik iş birliğiyle, İstanbul Boğazı’nda bir efsaneye imza atmaya hazırlanıyor. 24 Mayıs, tarihinde İstanbul Boğazı’nda gerçekleşecek olan bu özel yarış, Boğazda Efsanevi Yelken sloganıyla yelken tutkunlarını bir ortaya getirecek.
30 kilometrelik (16,2 deniz mili) parkur boyunca, 70’ten fazla yelkenli kıyasıya gayret edecek. Lakin bu yarışın galibi, bitiş çizgisini birinci geçen değil; çocuklara yeni bir gelecek sunan herkes olacak. 24 Mayıs tarihinde gerçekleşecek olan mükemmel yarışın akabinde 25 Mayıs tarihinde Marmara Yelken Spor Kulübünde düzenlenecek ödül merasiminde yarışçılar mükafatlarına alacak.
Yelkenle Hayatlara Dokunan Bir Proje
Yüz yılı aşkın bir müddettir, dünyada 1,5 milyona yakın üyesiyle muhtaçlık olan her yerde ve mevzuda insanlığa karşılıksız hizmet eden Dünyanın en tesirli milletlerarası Sivil Toplum Kuruluşlarından biri olanLions ve Marmara Yelken Spor Kulübü’nün ortak yürüttüğü projeyle; denizi hiç görmemiş, yelkene hiç dokunmamış çocuklar için kapılar açılacak. Gaye; sırf spor değil, tıpkı vakitte geleceğe uzanan bir eğitim köprüsü kurmak. Yarışla birlikte dar gelirli ailelerin çocuklarına yönelik spor ve eğitim tesislerinin desteklenmesi, engelli yelkencilerin sayısının artırılması, duyu gelişim odaları ve kreşler üzere toplumsal katkı projelerinin güçlenmesi planlanıyor.
İlk sefer düzenlenen Lions Sailing Cup, Marmara Yelken Spor Kulübü takviyesinin yanı sıra Tam Finans Resmi Sponsorluğu ve Power Group’un medya sponsorluğunda çocuklar ismine yelken açacak.
Rüzgarla Gayretin Adresi: İstanbul Boğazı
Uluslararası Lions 118T İdare Etrafı Federasyonu Genel Yönetmeni İlknur Yılmaz, bu tertibi yalnızca bir yarış değil, bir vizyon projesi olarak tanımlayarak şunları söyledi:
“Boğaz’da bu yıl birinci kere düzenleyeceğimiz efsanevi yarışla, denizcilikte yeni bir pencere açıyoruz. Gençlerimizi yelken sporuna teşvik ediyor, geleceğin denizcilerine umut oluyoruz. Profesyoneller yarışacak lakin amatör yelkenciler için de eğitim fırsatları yaratıyoruz. Tüm bu uğraşların temelinde, gençlerimizi yelken sporuna teşvik ederek bu alandaki gelişimi desteklemek ve daha geniş manada Türkiye’de denizciliğin güçlenmesine katkı sunmak maksadı yatıyor” dedi.
Yarışa kayıt sürecinin sürdüğünü hatırlatan Yılmaz, “Katılım davetimiz hala devam ediyor. Yelken ekiplerini, profesyonel ya da amatör ayrımı gözetmeden bu manalı yarışa davet ediyoruz. Boğaz’da nefes kesecek bir gayret izleyeceğiz. Lakin bizim için en bedelli rekabet, bir çocuğun hayatına dokunabilme uğraşıdır. Üç tarafı denizlerle çevrili olan ülkemizde denizcilik sporlarının hâlâ ulaşılmaz algılanması büyük bir eksiklik. Lions olarak bu algıyı kırmak, çocuklara denizle temas edebilecekleri alanlar yaratmak, onların hayallerine su katmak istiyoruz. Lions Sailing Cup, bu anlayışın bir meyvesi ve biz bu projeyle hem denizcilikte hem de eğitimde kalıcı bir iz bırakmayı amaçlıyoruz.” diye konuştu.
Lions Sailing Cup kapsamında elde edilecek gelir, daha evvel Tarabya Lions Kulübü tarafından hayata geçirilen “ergoterapi odası” üzere projeleri çoğaltmak, çalışan annelerin çocukları için kreş ve okul takviyeleri oluşturmak ve bilhassa dezavantajlı mahallelerde deniz sporlarına erişim sağlamak için kullanılacak.
Boğazda şahane imajlara konut sahipliği yapacak müsabakaya Resmi Sponsor olarak dayanak veren Tam Finans CEO’su Hakan Karamanlı ise “Lions Sailing Cup üzere seçkin bir tertibin modülü olmak, Tam Finans olarak bizi sırf sporun dinamizmiyle buluşturmakla kalmıyor; birebir vakitte çok daha kıymetli bir emele, çocukların hayatına dokunma fırsatına da ortak ediyor. Bu sponsorlukla, çocukların eğitim, sanat ve spor üzere alanlarda daha eşit imkânlara kavuşmalarına dayanak olmayı gönülden önemsiyoruz. Zira biz, her çocuğun hayallerine ulaşma hakkı olduğuna, gereğince desteklendiklerinde dünyayı değiştirebilecek güce sahip olduklarına inanıyoruz. Toplumun geleceği olan çocuklara katkı sunmak bir sorumluluk. Ve biz bu değerli iş birliği sayesinde onların yanında olmanın memnunluğunu yaşıyoruz. İstanbul Boğazı’nın eşsiz atmosferinde gerçekleşecek bu manalı aktiflikte yer alarak, markamızın kalbinde taşıdığı toplumsal sorumluluk şuurunu daha geniş kitlelerle paylaşmaktan gurur duyuyoruz.”
Köklerden Geleceğe: Marmara Yelken Kulübü
67 yıllık esaslı geçmişiyle Türkiye Yelken Federasyonu’na bağlı Marmara Yelken Spor Kulübü, optimistten yat sınıfına uzanan geniş yelpazede 100’ü aşkın aktif atletiyle Lions Sailing Cup’ın teknik destekçisi. Her yıl 200’den fazla genci yelkenle buluşturan kulüp, bu projeyle toplumsal sorumluluğa da yelken açıyor.
Kulüp Başkanı Sedat Soybay, yelken sporunun yalnızca bir tutku değil birebir vakitte bir hayat disiplini olduğunu belirterek, “Türkiye Yelken Federasyonu’na bağlı, ulusal ve milletlerarası başarılarıyla öne çıkan esaslı bir kulüp olarak, optimist, ILCA, SportsBoat, Pirat ve Yat sınıflarında 100’ü aşkın aktif lisanslı sportmeni ile yelken sporunun gelişimine öncülük ediyoruz. Bu kıymetli yarışta da Lions ile birlikte olmaktan büyük bir memnunluk ve heyecan duyuyoruz” dedi.
Girişimcilik ve İnovasyon Çalıştayı’nda konuşan Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Dr. Hayri Baraçlı, “Kocaeli’nde büyük projelere imza atıyoruz” tabirlerini kullandı.
GELECEĞİN TAHLİLLERİ TARTIŞILDI
Kocaeli’nin girişimcilik ve inovasyon kapasitesini artırmak hedefiyle “Girişimcilik ve İnovasyon Merkezi” kurmayı planlayan Büyükşehir Belediyesi, Doğu Marmara Kalkınma Ajansı’ndan (MARKA) aldığı fizibilite takviyesi ile kapsamlı bir rapor hazırlıyor. Bu rapora temel oluşturmak, merkezin vizyonunu şekillendirmek, geleceğe yönelik planlamalar yapmak için paydaşlar ve tecrübeli aktörlerin iştirakiyle Kocaeli Kongre Merkezi’nde “Girişimcilik ve İnovasyon Çalıştayı” gerçekleştirildi. Çalıştay kapsamında düzenlenen oturumlarda iştirakçilerle birlikte fikirler üretilirken ilham verici bilgiler paylaşıldı ve geleceğin tahlilleri tartışıldı.
PAYDAŞLARIN TEMSİLCİLERİ KATILDI
Paydaşların; Kocaeli Valiliği, Kocaeli Üniversitesi, Gebze Teknik Üniversitesi, Kocaeli Sıhhat ve Teknoloji Üniversitesi, Kocaeli Ticaret Odası, Kocaeli Sanayi Odası, Doğu Marmara Kalkınma Ajansı ve Kocaeli Kent Kurulu üzere kurumların olduğu çalıştaya; Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Dr. Hayri Baraçlı, Doğu Marmara Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Doç. Dr. Mustafa Çöpoğlu, Ventures&Mentors League kurucusu Ufuk Batum, H2O Investment kurucu ortağı Dr. İbrahim Elbaşı, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi yöneticileri, akademisyenler ile kamu kurumları, özel dal ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri katıldı.
“KOCAELİ, TÜRKİYE’NİN ÜÇÜNCÜ BÜYÜKŞEHRİDİR”
Toplam 4 oturumun gerçekleştirildiği Girişimcilik ve İnovasyon Çalıştayı’nın birinci oturumunda Ventures&Mentors League kurucusu Ufuk Batum, çalıştayın teknik sunumunu gerçekleştirdi. Çalıştaya anahtar konuşmacı olarak katılan H2O Investment kurucu ortağı Dr. İbrahim Elbaşı girişimcilik, inovasyon, stratejik idare ve entelektüel sermaye üzerine bir sunum yaptı. Çalıştayda konuşan Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Dr. Hayri Baraçlı, “Girişimcilik kavramı içerisinde bizler Kocaeli’nde büyük projelere imza atıyoruz. Marmara Denizi’nin başladığı Kocaeli, Türkiye’nin üçüncü büyükşehridir. Liderimizin liderliğinde yeniliği ve farkındalık projelerini ortaya çıkartan bir belediyecilik kavramı içerisinde hareket ediyoruz” dedi.
“BU ÇALIŞTAY BİZİ HEYECANLANDIRIYOR”
Baraçlı konuşmasının devamında, “Girişimcilik ve İnovasyon Merkezi’nin kurulması ile ilgili bir çalıştay yapıyoruz. Bu bizi farklı bir halde heyecanlandırıyor. Tabi dünyanın birçok ülkesinde farklı kent projeleri var. Burada daima karlılık odaklı bir anlayışla girişimcilik merkezi kavramını düşünürken, kent laboratuvarını yahut kent mükemmeliyet merkezini kurma fırsatını da oluşturabiliriz. Tahminen kent teknoloji transfer merkezi üzere farklı projeleri üretme talihine sahip olabiliriz. Açığa çıkmamış muhtaçlıkları karşılamak Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin misyonunda var. Vatandaşın düşünemediğini düşünen bir idare kavramını ortaya koymamız gerekiyor. Küçük adımlarla gayelere varabilmek için Girişimcilik ve İnovasyon Merkezi kentimiz ismine kıymetli bir kavramı ortaya çıkartmış olacak” tabirlerini kullandı. Konuşmaların tamamlanmasının akabinde Stratejik Yol Haritası – Merkezin Rolü ve Öncelikleri, Aksiyon Planı – Kurumsal Sorumluluklar ve Uygulama Adımları ile Çalıştay Kıymetlendirme Oturumları gerçekleştirildi.
İzmir Büyükşehir Belediye Lideri Dr. Cemil Tugay, İzmir Ticaret Odası ve Yeni Asır Gazetesi tarafından düzenlenen İzmir 2. Kentsel Dönüşüm Doruğu’na katıldı. Dönüşüm süreçleri, yasalar durum ve problemleri üzerine konuşan Lider Dr. Cemil Tugay, kentsel dönüşümün süratli ve sağlıklı bir biçimde ilerlemesi için 6 tahlil önerisi sundu. Tahlil için karşılıklı iş birliklerine hazır olduklarını tabir eden Lider Dr. Cemil Tugay, “İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak kentimizdeki binaların yüzde 33’ünün dönüşmesi gerektiği şuuruyla önümüzdeki periyotta belirttiğim 6 sıkıntıyla ilgili atılacak adımların bir kesimi olmaya hazırız” dedi.
İzmir Ticaret Odası ve Yeni Asır Gazetesi, İzmir 2. Kentsel Dönüşüm Doruğu düzenledi. İzmir Ticaret Odası Kongre Salonu’nda yapılan tepeye İzmir Büyükşehir Belediye Lideri Dr. Cemil Tugay başta olmak üzere Etraf, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakan Yardımcısı Ömer Bulut, İzmir Vali Yardımcısı Mehmet Sadık Tunç, İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Lideri Mahmut Özgener, Yeni Asır Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ercan Demir, Buca Belediye Başkanı Görkem Duman, İzmir Büyükşehir Belediyesi bürokratları, siyasi parti ve dal temsilcileri katıldı.
Tugay, Türkiye’nin dönüşüm süreçlerini anlattı
Kentin altyapı, ulaşım planlaması ve kentsel dönüşüm konusunda eksikleri olduğunu tabir ederek konuşmasına başlayan İzmir Büyükşehir Belediye Lideri Dr. Cemil Tugay, Türkiye’nin son 60-65 yıl içinde üç sefer dönüşüm süreci geçirdiğini belirtti. 1950-1980 arasını Süratli Kentleşme, 1980-2000 arasını Büyük Dönüşüm, 2000 yılından günümüze kadar olan süreci ise Afet Riskli Dönüşüm süreci olarak nitelendiren Lider Tugay, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin dönüşüm çalışmalarını anlattı. Kentsel dönüşüm uygulamalarının 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun ve 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 73. hususu kapsamında yürütüldüğünü belirten Tugay, tıpkı alanda iki başka kanun olmasının süreci yavaşlattığını kaydetti. Tugay, “Analizler sonucunda İzmir’in tamamında bulunan 2 milyon 639 bin 406 konutun yüzde 33’ünün yenileme önceliği bulunduğu ortaya çıkmaktadır. Yaklaşık 880 bin konut” dedi.
“Kentsel dönüşümde çalışmalar sürüyor”
Başkan Tugay, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin “Afet riski altında bulunan alanlarda dönüşüm çalışmaları”, “Belediye tarafından yapılan imar plan revizyonları ile dönüşümün vatandaş tarafından gerçekleştirilebileceği alanlar” ve “Kent bütününde planlı alan olmasına karşın kaçak yapılaşmanın olduğu alanlardaki dönüşüm çalışmaları” olmak üzere kentsel dönüşümde 3 ana başlıkta çalıştığını söyledi.
Karabağlar Uzundere, Karşıyaka Örnekköy, Gaziemir Aktepe-Emrez, Konak Ege Mahallesi, Konak Ballıkuyu ve Çiğli Güzeltepe’de kentsel dönüşüm çalışmalarını sürdürdüklerini kaydeden Tugay, “Hak sahiplerinden 405 bin metrekarelik tapu periyodu alınmış durumda. Bin 150 bağımsız ünitenin anahtar teslimi yapıldı. 5 bin 798 bağımsız ünitenin üretim çalışması devam ediyor. Toplamda 7 bin 948 bağımsız ünite için çalışmış oluyoruz” dedi.
Başkan Tugay’dan kentsel dönüşüm için 6 öneri
Başkan Tugay, kentsel dönüşüm sürecinin daha süratli ve sağlıklı ilerlemesi için de 6 tahlil teklifinde bulundu.
“Kanunlar birleştirilmeli”
Ülkemizdeki kentsel dönüşümün temel uygulamaları çoğunlukla 5393 Sayılı Belediye Kanunu ve 6306 Sayılı “Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun” asıllarına nazaran gerçekleştirildiğini, bunun çeşitli meseleler yarattığını söz eden Lider Dr. Cemil Tugay, “Mevcut Kentsel Dönüşüm Kanunları (6306 Sayılı Kanun ve 5393 sayılı Kanun’un 73. maddesi) birleştirilerek tek bir Kentsel Dönüşüm Kanunu olarak düzenlenmeli ve 5393 sayılı Kanun’un 73. unsurunda Büyükşehir Belediyeleri’ne verilen yetkiler korunmalıdır” dedi.
“Kentsel dönüşüm maddeleriyle öbür yasalar uyumlu hale getirilmeli”
İzmir Büyükşehir Belediye Lideri Dr. Cemil Tugay, kentsel dönüşüm mevzuatı ile ilgili öteki kanunlar ortasında uyum oluşturulamadığını, mevzuatta eksiklikler bulunduğunu belirterek tahlil teklifini şöyle dile getirdi:
“Özellikle İmar Kanunu, Kamulaştırma Kanunu, Kat Mülkiyeti Kanunu, Uygar Kanun, Türk Borçlar Kanunu, Emlak Vergisi Kanunu, Tebligat Kanunu, Kamu İhale Kanunu, Tapu Kanunu, Kadastro Kanunu, Harçlar Kanunu, Arsa ve Arazi Düzenleme Yönetmeliği üzere yasal düzenlemelerde kentsel dönüşüm mevzuatı ile uyumunu sağlamak emeliyle değişiklikler yapılmasını kıymetli ve mecburî görüyoruz.”
“İhtisas mahkemesi kurulmalı”
Kentsel dönüşüm uygulamalarında ortaya çıkan uyuşmazlıkların uzun yargı süreçlerinin sıkıntılardan biri olduğunu vurgulayan Lider Tugay, “Kentsel dönüşüm uygulamalarına ve imar, planlama hususlarına ait idari ve isimli uyuşmazlıkları tahlile kavuşturmak üzere ‘ihtisas mahkemesi’ kurulmalı ve hızlandırılmış yargılama olan ‘ivedi yargılama usulü’ kullanılmalıdır” biçiminde teklifte bulundu.
“Kredi dayanağı sağlanmalı”
İzmir Büyükşehir Belediye Lideri Dr. Cemil Tugay kentsel dönüşümün önündeki sıkıntılardan birinin de ülkenin içinde bulunduğu ekonomik şartlar ve artan inşaat maliyetleri olduğuna dikkat çekti. Lider Tugay tahlil önerisi olarak şunları lisana getirdi:
“Belediyemizce mevcut yapı stokunun tespitine yönelik yürütülen yapı envanteri çalışmaları kapsamda risk kümesinde olduğu tespit edilen yapıların dönüşümünün hızlandırılması için vatandaşların uygun ödeme şartlı krediye ulaşımının sağlanarak hızlandırılması gerekmektedir. Bu kapsamda, yapılan çalışmalar ile tespit edilen öncelikli yapılar başta olmak üzere, tüm yapılar için ilgili mevzuat yeterince güçlendirilmesi yahut yenilenmesi kararlaştırılan yapı sahibi vatandaşlarımıza, Etraf Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile Dünya Bankası ortasında imzalanan protokol kapsamında kentsel dönüşüm kredi takviyesinin sağlanması yahut öbür kredi imkanlarının geliştirilmesi sorunu çözecek en değerli adım olacaktır.”
“Tapulardaki şerh sorunu çözülmeli”
Hak sahiplerinin tapularında kısıtlayıcı şerh olarak yer alan ve ülkemizde “hazine fazlalığı” olarak bilinen sorunun belediye ve hak sahiplerine mağduriyetler yarattığını lisana getiren Lider Tugay, “Gaziemir’de Aktepe Emrez Mahallesi Kentsel Dönüşüm Alanında mülkiyetle ilgili yer alan sıkıntıların başında ‘Hazine Fazlalığı’ şerhi yer almaktadır. Bu şerhin bulunduğu parsellerdeki Hazine ismine tanımlanan hakların uygulayıcı kamu yönetimi ismine harca temel bedel üzerinden yani emlak vergi beyan bedeli üzerinden zamanı sağlanmalıdır” biçiminde teklif getirdi.
“Rezerv alanların belediyeye devri”
Başkan Dr. Cemil Tugay, imar planlarında belirlenmiş olan yapılaşmanın; kent estetiği, silueti ve tarihi dokunun korunması, yer özelliği üzere nedenlerle uygulanamayacağı kentsel dönüşüm alanlarında imar hakkı transferi yapılabilecek rezerv alanlara gereksinim olduğunu vurgulayarak, “Dönüşüm alanındaki yapılaşma hakkının kısmen taşınmasını temin edecek rezerv alanların dönüşüm projesi kapsamında Hazine mülkiyetinde yer alan taşınmazlar rezerv alan olarak belediyelere periyot edilmesi gerekiyor” formunda konuştu.
“İrade ortaya koymak istiyoruz”
Başkan Tugay sözlerini iş birliği iletisiyle noktaladı. Tugay, “Biz İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak kentimizdeki binaların yüzde 33’ünün dönüşümünün gerektiği şuuruyla önümüzdeki devirde, belirttiğim 6 problemle ilgili bilhassa mevzuatla ve bakanlık, lokal idare alakasında daha yapan halla atılacak adımların bir modülü olmaya hazırız. Kentimizin önümüzdeki yıllarda süratli bir formda dönüşümü için ehil ve donanımlı Büyükşehir Belediyesi’nin yetkilisi arkadaşlarımızla birlikte irade ortaya koymak istiyoruz. Bunun için görüşmelerimiz devam edecek” dedi.
Bulut: Bakanlık olarak her vakit yanınızdayız
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakan Yardımcısı Ömer Bulut, Lider Dr. Cemil Tugay’ın yaptığı konuşmayla ilgili “Konuşmanızın bizimle ilgili kısımlarını not ettim. Onlar üzerine çalışacağım” sözlerini kullandı. Bulut, “Yapıları yenileyebilirsek, yeni çağın gerektirdiği donatıları yeni planlarla o kente kazandırabilirsek, o kentler gençleşerek yeni jenerasyonlara hizmet etmeye devam eder. Aksi takdirde insan üzere pahasını kaybederek mevte terk edilmiş olur” dedi. Tugay’ın 6 önerisi hakkında konuşan Bulut, “Tavsiyelerinizle birlikte 6306 sayılı kanunla alanda gerçekleştirmek isteyeceğiniz projelerle ilgili bakanlık olarak her vakit yanınızda olduğumuzu söz etmek isteriz. Bunun seni beni yok, yereli, merkezi ve vatandaş ayağı var. Bakanlığımız yerelden bize gelecek, her türlü dönüşümü sağlayabilecek projeler için iş birliği yapmaya büyük bir istek duyuyor” dedi.
Özgener: Ortak akılla yönetilmesi gerektiğine inanıyoruz
İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Lideri Mahmut Özgener, “Biz, İzmir’in geleceğini şekillendirecek kentsel dönüşüm sürecinin merkezi ve mahallî idareler, planlamacılar, meslek odaları, akademisyenler, özel kesim ve elbette vatandaşlarımızın ortak aklıyla yönetilmesi gerektiğine inanıyoruz. Bu çerçevede, kentteki konut ve sanayi alanlarının iç içe geçerek ömür kalitesini tehdit etmemesi ismine yürüttüğümüz mekânsal ayrıştırma çalışmalarının da ehemmiyet taşıdığını düşünüyoruz. Bugün görüşülen ve önerilen hususların hayata geçirilmesi noktasında İzmir Ticaret Odası olarak üzerimize düşeni yapmaya her vakit hazır olduğumuzu bir defa daha belirtmek istiyorum” dedi.
Demir: O hayal bu salonda başlıyor
Yeni Asır Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ercan Demir, “Artık bekleyecek vaktimiz yok. Kentsel dönüşüm yalnızca yeni yapılar demek değil; daha yeşil, inançlı, yaşanabilir İzmir demek. Sokaklarında çocuklarımızın itimatla oynadığı, sevdiklerimizle huzurla yaşadığımız bir kent hayal edelim. O hayal bu salonda başlıyor” dedi.
Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Doç.Dr.Tahir Büyükakın, KO-MEK’in Gölcük ilçe standında yaptığı konuşmada, “KO-MEK bu kentin en büyük düzgünlük hareketlerinden biridir. Kentimizde her iki bayandan birinin yolunun kesiştiği KO-MEK yalnızca öğreten değil, geleceği birlikte kuran yapıdır” dedi.
EL EMEĞİ ESERLER BEĞENİ TOPLADI
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Meslek ve Sanat Eğitim Kursları (KO-MEK), “Orta Asya’dan Anadolu’ya Ortak Mirasımız” temalı stantlarının açılışına devam ediyor. Kursiyerlerin bir yıl boyunca ürettiği el emeği göz ışığı eserlerin vatandaşlarla buluştuğu stantlarda birbirinden hoş eserler göz kamaştırdı. Eşsiz yapıtların yer aldığı Gölcük ilçe standının açılışına Büyükşehir Belediye Lideri Doç. Dr. Tahir Büyükakın’ın yanı sıra; Gölcük Belediye Başkanı Ali Yıldırım Sezer, ilçe protokolü ve çok sayıda vatandaş katıldı.
LİBYA’DA TABİPTİ, KO-MEK’TE KENDİNİ BULDU
Gölcük Kongre Sarayı’nda gerçekleştirilen Gölcük ilçe standının açılışı hürmet duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Gölcük ilçe standının açılışının akabinde Türkmenistanlı öğrenciler yöresel dans gösterisi düzenledi. Libya’da hematoloji tabibi olarak vazife yaparken ülkede yaşanan iç karışıklıklar nedeniyle Türkiye’ye sığınmak zorunda kalan Lina Kılıçkaya, açılışta kursiyerler ismine konuşma yaptı. Libya’daki iç karışıklıktan sonra Türkiye’ye gelerek evlendiğini söz eden Kılıçkaya, “Gölcük KO-MEK Kurs Merkezi’nde dikiş, örgü ve yabancılar için Türkçe kurslarına kayıt oldum. Artık istediğim her şeyi dikebiliyorum. Kurslar sayesinde çok arkadaşım oldu. Bizlere bu imkânı sunan Kocaeli Büyükşehir Belediye Liderimize teşekkür ediyorum” dedi.
“KO-MEK BİZİM İÇİN AİLE YUVASI OLDU”
KO-MEK kurslarının değerine değinen Lider Büyükakın ise şunları söyledi: “Kursiyerlerimiz buralarda yalnızca eğitim almıyor, birebir vakitte ‘KO-MEK Bohçası’ ile evlenecek kızlarımıza çeyiz dayanağı, ‘KO-MEK Vefası’ ile muhtaçlık sahiplerine takviye olmak üzere birçok toplumsal sorumluluk projesi de gerçekleştiriyor. KO-MEK sizler ve bizler için bir aile yuvası oldu. Buralar hem eğitim yeri hem de rehabilite merkezi olarak sizler için hizmet etmeye devam ediyor.
“LÜTFEN GÜCÜNÜZÜN FARKINDA OLUN”
KOMEK, kimi vakit yabancı ülkelerden gelen vatandaşlarımız için hayata tutunma vesilesi oldu, kimi vakit yoksul sofralarına konuk oldu, kimi vakit da afet bölgelerine sağanak yağmur üzere yardım yağdırdı. Bunu 6 Şubat sarsıntılarında daima birlikte gördük. Filistin’i hiçbir vakit unutturmadınız, bundan sonra da unutturmayacaksınız. Burası artık en güçlü bayan STK’sı haline gelmiş durumda. Bu kentte yapılacak birçok şeyde sizin farkındalık oluşturmanız mümkün. Lütfen gücünüzün farkında olun. Orta Asya’dan Anadolu’ya uzanan ortak mirasımızla şu anda 1500’e yakın Orta Asyalı öğrenci kentimizde eğitim görüyor.
“BU MİLLETİN GELECEĞİNİ ÖNEMSEMELİYİZ”
Huzurun bedelini kaybetmeden anlayabilmek gerekir. Bugün burada huzurla yaşayabiliyorsak, bu geçmişte gözünü kırpmadan bu topraklar için canını feda edenlerin sayesindedir. Geleceğimize sahip çıkalım ki çocuklarımız huzur içinde yaşasın. Şimdiye kadar çok hoş işler yaptınız ancak artık çok daha fazlasını yapmalısınız. Zira bu milletin geleceğini önemsememek üzere bir hakkımız yok. Bu devlet, ‘bana ne’ anlayışıyla ayakta durmadı.” Gölcük Belediye Lider Ali Sezer Yıldırım ise, “Biz büyük bir aileyiz. İlçemizdeki vatandaşlarımızın bilhassa meslek sahibi olabilmesi ve aile iktisadına katkıda bulunması bizim için çok kıymetli. Bu standın iyi olmasını diliyor, emeği geçenlere teşekkür ediyorum” dedi.
ÜRÜNLERİ TEK TEK GEZEREK BİLGİ ALDI
Konuşmaların akabinde fotoğraf branşı kursiyerleri Lider Büyükakın’a tablo ikram etti. Daha sonra KO-MEK Bohçası yakın vakitte düğünü olacak olan kursiyere ikram edildi. Arkasında açılışa katılan protokol ve çocuklar daima birlikte açılış kurdelesini keserek stant alanını gezdi. Lider Büyükakın, kursiyerlerle tek tek sohbet ederek eserler hakkında bilgi aldı.
Ankara Üniversitesi, Ankara Kalkınma Ajansı ve Ankara Vilayet Kültür ve Turizm Müdürlüğü iş birliğiyle “Geleneksel Ankara Yemekleri Dijital Kütüphanesi” oluşturulacak.
Üç kurum ortasında yapılan ortak çalışmayla hazırlanacak dijital kütüphane için Ankara Kalkınma Ajansı ev sahipliğinde iş birliği protokolü imzalandı.
Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Ünüvar, protokol imza merasiminde, Ankara’nın yemek açısından varlıklı mutfağa sahip olduğuna işaret ederek, Ankara’yı tanıtan bu türlü bir işin içinde olmaktan memnunluk duyduklarını lisana getirdi.
Ankara’nın pek çok tarafıyla çok güçlü bir kent olduğuna vurgu yapan Ünüvar, “Aynı vakitte o zenginliğini çok fazla kamuoyu ile paylaşmayan da bir kent. Bu zenginliklerden bir tanesi de Ankara yemekleri. Ankara, yemek açısından varlıklı bir mutfağa sahip. Coğrafik işareti olan mutfak eserlerine baktığımız vakit çok önemli bir yekûn teşkil ediyor” dedi.
Ankara Üniversitesinin, fakülteleri ve meslek yüksekokullarıyla Ankara’nın her bir köşesine yayılmış bilinen bir üniversite olduğuna işaret eden Ünüvar, “Beypazarı’nda da gastronomi kısmımız var. Ve orada çok uzman arkadaşlarımız var. Biz, Ankara Üniversitesi olarak Ankara’yı tanıtan bu türlü bir işin içinde olmaktan çok mutluyuz” sözlerini kullandı.
“Ankara’nın Gastronomi Tarihini, Kültürünü ve Envanterini Ortaya Çıkarmış Olacağız”
Ankara Vilayet Kültür ve Turizm Müdürü Erhan Karakaya ise, Ankara’nın esaslı bir tarihe ve birçok alanda kazanıma sahip olduğunu, bunlardan birinin de yemek kültürü olduğunu belirtti.
Ankara’nın yemek kültürünün hem ulusal hem de memleketler arası seviyede çok tanıtımı yapılmamış bir alan olduğunu vurgulayan Karakaya, “İnşallah bu çalışma vesilesiyle hem Ankara Üniversitemizin hem Kalkınma Ajansımızın hem de Vilayet Kültür ve Turizm Müdürlüğümüzün takviyesiyle Ankara’nın gastronomi tarihini, kültürünü ve envanterini ortaya çıkarmış olacağız” diye konuştu.
İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü olarak saha araştırmalarını tamamladıklarını ve 25 ilçede 350’ye yakın eser bulduklarını aktaran Karakaya, “Bu da bizi heyecanlandırdı. Böylesine değerli bir takviyesi alarak bunu açığa çıkarmak bizi ziyadesiyle mutlu edecek. İnşallah güzel bir sonuç alırız” tabirlerini kullandı.
“Ankara’nın Çok Önemli Bir Gastronomi Kültürüne ve Zenginliğine Sahip Olduğunu Biliyoruz”
Ankara Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Duhan Kalkan da turizmde en değerli konulardan bir adedinin gastronomi olduğunu, bu manada kentte çok önemli gastronomi kültürü ve zenginliği bulunduğunu söyledi.
Ankara’da seymenlerin bir aktifliğe başlarken “Biz geçmişten geleceğe kültür elçisiyiz” sözünü kullandıklarını anımsatan Kalkan, “Ankara Kalkınma Ajansı olarak hedeflediğimiz noktalardan bir tanesi de bu. Kültür elçisi olabilmek” diye konuştu.
Kalkınmanın yalnızca fabrikalar, iş, emekçi, teknoloji ile değil, tıpkı vakitte unutulmaya yüz tutmuş pahaların geçmişten geleceğe sağlıklı bir biçimde ulaştırılmasıyla da gerçekleştiğini söz eden Kalkan, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Ankara Kalkınma Ajansı olarak kısa bir müddet evvel Ankara müzikleri ile alakalı çok hoş bir projeyi hayata geçirdik. Lansmanını da yakın vakitte yapacağız. Doğal ki müzik kültürü değerli fakat turizmde en değerli konulardan birisi gastronomi. Bunun şuurundayız. Yapmış olduğumuz araştırmalar sonucunda de Ankara’nın çok önemli bir gastronomi kültürüne ve zenginliğine sahip olduğunu biliyoruz.”
Geleneksel Ankara mutfağının korunması, tanıtılması ve gelecek jenerasyonlara aktarılmasını sağlayacak “Geleneksel Ankara Yemekleri Dijital Kütüphanesi”nin oluşturulmasına ilişkin iş birliği protokolü, Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Ünüvar, Ankara Vilayet Kültür ve Turizm Müdürü Erhan Karakaya ve Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Duhan Kalkan tarafından imzalandı.
“Geleneksel Ankara Yemekleri Dijital Kütüphanesi” ile klâsik Ankara yemeklerinin tanıtılması ve tarihçesinin aktarılması, derlemeler yoluyla elde edilmiş orjinal tanımların bir ortaya getirilmesi, Ankara mutfak kültürü ve yeme içme adabına uygun profesyonel reçetelerin oluşturulması, kütüphane arşivinin dijital ortamda hazırlanması hedefleniyor.
News
