- Gelecek 10 yılda elektrikli araç sahipliği tercihi %50’den fazla artacak
- Katılımcıların üçte biri elektrikli araç sahibi olmayı bekliyor; gelişmekte olan kentler talebi artırıyor
- Şehirli gençler yeni elektrifikasyon teknolojileri hakkında bilgi sahibi; iştirakçilerin yaklaşık yarısı bu teknolojilerin mobilite tercihlerini etkileyeceğini belirtiyor
- Katılımcıların çoğunluğu karbon ayak izini azaltmak istiyor ve sürdürülebilirliğe kıymet veriyor, fakat pragmatizm ağır basıyor
Nissan, genç kent sakinlerinin gelecekteki mobilite tercihlerini hedefleyen bir araştırma için Economist Impact ile çalıştı*(1). Dünya çapında 15 kentte 3.750 iştirakçiden alınan cevaplara dayanan bulgular *(2), genç kuşakların elektrikli araçları tercih ettiğini ortaya koyarak Nissan’ın elektrifikasyon alanında devam eden uğraşlarını ve gelişen gereksinimleri karşılamak için sürdürülebilir tahlillere olan bağlılığını güçlendiriyor.
Araştırma katılımcılarının temel bulguları şöyle sıralanıyor:
- Genç kent sakinlerinin çoğunluğu (%57) karbon ayak izini azaltmak için seyahat alışkanlıklarını değiştirmeye istekli; gelişmekte olan kentlerde yaşayanlar ise çevresel tasaları mobilite tercihleri için bir aciliyet olarak görüyor.
- Elektrikli araçlar (EV’ler) tercih edilen mobilite şekli olarak ortaya çıkıyor; katılımcılar ortasında MESKEN sahipliğinin bugün %23’ten önümüzdeki on yıl içinde %35’in üzerine çıkması bekleniyor.
- Gelişmekte olan kentlerdeki elektrikli araç sahipliği isteği daha güçlü; gelişmiş kentlerdeki %31’e kıyasla %44’ü önümüzdeki beş yıl içinde elektrikli araç kullanmayı öngörüyor; kirlilik gerçekleri onları sürdürülebilirliği düşünmeye itiyor..
- Daha genç kentliler güç depolama, alternatif yakıtlar ve araçtan her şeye (V-to-X) gibi yeniliklere ağır ilgi göstermekte ve yaklaşık yarısı (%40’tan fazlası) bu teknolojilerin mobilite tercihlerini etkileyeceğini belirtiyor.
Economist Impact Asya-Pasifik Sürdürülebilirlik Lideri Ritu Bhandari, “Bu araştırma, genç kuşakların mobilitenin geleceğini nasıl tasavvur ettiklerini araştırıyor; onların seçimleri gelişen mobilite ortamını direkt şekillendireceği için kıymetli bir bakış açısı” dedi. “Bulgularımız, sürdürülebilir mobilitenin muvaffakiyete ulaşması için kentlerin çevresel gayeleri, uygun fiyat, kolaylık ve kapsayıcılık üzere gerçek yolcu öncelikleriyle dengelemesi gerektiğini ortaya koyuyor. Bunu başarmak için toplu taşıma, elektrikli araçlar, ortak hareketlilik ve faal ulaşımı, farklı gereksinimleri olan tüm sakinler için irtibatlı, erişilebilir bir ağa sıkıntısız bir halde entegre eden esnek, çok modlu tahliller gerekiyor.”
Nissan’ın Global İrtibattan sorumlu kurumsal lider yardımcısı Lavanya Wadgaonkar, “Mobiliteyi elektrikli ve sürdürülebilir hale getirmeye inanıyoruz – bu, ulaşımın geleceğini şekillendiren belirleyici bir beklentidir” dedi. “Bu anket, elektrifikasyona yönelik artan talebi ve daha fazla farkındalık yaratma muhtaçlığını teyit ediyor, lakin uzun vadeli muvaffakiyet, elektrikli araçların benimsenmesini problemsiz, pratik ve uygun maliyetli hale getirmeye bağlı. Nissan’da, elektrifikasyonun yalnızca bir seçenek değil, mobilite ortamının temel bir bileşeni olmasını sağlayarak, boşlukları doldurmak için veri odaklı araştırma ve yeniliklerden yararlanıyoruz.”
Genç kuşaklar tercih ettikleri mobilite modu olarak elektrikli araçları seçti
Anket iştirakçileri ortasında optimistlik yüksek seyretmeye devam ederken, iştirakçilerin üçte birinden fazlası on yıl içinde şahsî olarak sahip oldukları bir elektrikli araç kullanmayı bekliyor. On yıllık periyotta elektrikli araç sahipliği tercihi %50’den fazla artmış bulunuyor. Gelişmekte olan kentler önümüzdeki beş yıl içinde %44’lük bir oranla, elektrikli araç kullanmayı öngörürken, gelişmiş kentlerde bu oran %31’de kalıyor. Kirlilik ve trafik sıkışıklığı üzere artan çevresel dertler Şangay, Sao Paulo ve Mexico City üzere kentlerde elektrikli araçlara olan ilgiyi arttırıyor. Elektrikli araçların benimsenmesini şekillendiren faktörler büyük ölçüde batarya performansı, şarj altyapısı ve maliyetlerle bağlı görülüyor. Gelişmekte olan kentlerdeki iştirakçiler elektrikli araç bataryaları konusunda daha fazla kaygı duyarken, gelişmiş kentlerdeki iştirakçiler elektrikli araç maliyetlerine odaklanıyor.
Elektrikli araçlara yönelik gelecek hevesi mobilitenin ötesine geçiyor
Anket iştirakçilerinin %40’ından fazlası yeni elektrikli araç teknolojilerinden heyecan duyuyor ve bu teknolojilerin günlük hayatı etkileme potansiyelinin farkında. İştirakçilerin yarısı, elektrikli araçların hem harici aygıtlara güç verebileceğinin hem de fazla yenilenebilir enerjiyi depolayabileceğinin şuurunda. Zira elektrikli araçlar bir ulaşım aracı olmaktan çıkıp güç idaresi için potansiyel bir araca dönüşüyor. Gelişmekte olan kentlerdeki iştirakçiler, elektrikli araçların acil durumlarda elektriğin kullanılması, paylaşılması ve taşınması üzere mobilitenin ötesindeki uygulamalarına daha fazla ilgi gösteriyor.
Anket bulguları, Nissan’ın herkes için her yerde daha pak, daha inançlı ve daha kapsayıcı mobilite geliştirme ve teşvik etme vizyonuyla birebir ahenk içinde yer alıyor. Nissan, elektrikli araçları daha erişilebilir ve uygun maliyetli hale getirmek için elektrifikasyon stratejisini ilerletmeye devam ediyor. Şarj altyapısını uygunlaştırmak, batarya teknolojisini geliştirmek ve daha uygun maliyetli elektrikli araç tahlilleri geliştirmek için çalışıyor. Nissan, akıllı şarj tahlillerini, batarya güç depolama yeniliklerini ve araçtan her şeye (V2X) tahlillerini entegre ederek daha bütünsel ve verimli bir elektrikli araç güç ekosistemi oluşturmayı hedefliyor.
Nissan, dünyanın ulaşım ve güç gereksinimlerine pratik tahliller sunuyor. Daha sürdürülebilir ve esnek bir ulaşım vizyonuna istikamet vermek için Nissan, geleceğe yönelik tahlillere yatırım yapmaya sürdürüyor.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
News
