Osmangazi’de İstiklal Marşı’nın Kabulü ve Mehmet Akif Ersoy’u
anma günü
Milli Şair Mehmet Akif Osmangazi’de anıldı
İstiklal Marşı’nın kabulünün yıl dönümünde Mehmet Akif anıldı
Osmangazi Belediyesi, İstiklal Marşı’nın kabul edilişinin 104’üncü yıl
dönümünde, milletimizin bağımsızlık ruhunu dizelere döken ulusal şairimiz
Mehmet Akif Ersoy’u anma programı düzenledi.
Osmangazi Belediyesi, İstiklal Marşı’nın muharriri, ulusal çabanın sembol ismi
Mehmet Akif Ersoy’un aziz anısını yaşatmak ve gelecek kuşaklara aktarmak
amacıyla anma aktifliği düzenledi. İstiklal Marşı’nın Kabulü ve Mehmet Akif
Ersoy’u Anma programında, Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere
vatan şairimiz Mehmet Akif Ersoy ve Kurtuluş Savaşı kahramanları rahmet ve
minnetle anıldı. İstiklal Marşı’nın ulusal marş olarak kabul edilişinin 104’üncü
yıl dönümü münasebetiyle düzenlenen anma programı, Panorama 1326 Bursa
Fetih Müzesi’nde ağır iştirak ile gerçekleşti.
“Akif, Ulusal Mücadele’nin en kıymetli isimlerinden bir tanesidir”
İstiklal Marşı’nın Kabulü ve Mehmet Akif Ersoy’u Anma Programı’na
konuşmacı olarak Dr. Öğretim Üyesi Yusuf Ziya Karaaslan katıldı. Mehmet
Akif’in hayatı hakkında bilgiler vererek konuşmasına başlayan Karaaslan, milli
şairin ülkenin zorda olduğu periyotta kıymetli işler yaptığına vurgu yaptı.
Ersoy’u daha uygun tanımayı ve anlamayı amaçlayan bir konuşma yapan
Karaaslan, “Mehmet Akif Ersoy, Ulusal Mücadele’nin en kıymetli isimlerinden bir
tanesidir. Yazmış olduğu İstiklal Marşı ile milletin birlik ve bütünlüğüne ve de
düşmana karşı savaşma motivasyonuna büyük oranda tesirde bulunmuştur.
Mustafa Kemal Atatürk, Ulusal Mücadele’nin kahramanı ve önderiyken, Mehmet
Akif de İstiklal Marşı ve yazdığı başka şiirler ile toplumu örgütleyen, topluma
birlik ve uğraş aşkı sağlayan manevi bir önder olmuştur. Mehmet Akif’in
şiirleri günümüzde de ulusal ve manevi pahalar konusunda aklımızda ve
zihnimizde olmaya devam ediyor” dedi.
“500 lira teşvik mükafatı ile ulusal marş yazma müsabakası açılıyor”
İstiklal Marşı’nın yazılış süreci hakkında da bilgiler veren Karaaslan,
Osmanlı devrinde çeşitli marşlar yazıldığını biliyoruz. Fakat bu marşların
hiçbiri resmi bir hüviyet kazanmıyor. 1920 yılının sonuna gerçek geldiğimizde,
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin içerisinde heyet-i irşadiye kuruluyor. Bu heyet
Anadolu’nun çeşitli yörelerini gezip, halkı ulusal uğraşa katılmaya
çağırıyor. Heyet-i irşadiye, Mustafa Kemal Atatürk tarafından da teşvik
ediliyordu. Heyet, Anadolu’yu gezerken insanların Ulusal Mücadele’ye
katılmasını sağlamak için bir ulusal marşa muhtaçlık olduğunu görüyor. Bunu da
İsmet İnönü’ye iletiyorlar. Birinci sefer 18 Eylül 1920 tarihinde ulusal marş şartları
duyuruluyor ve gazetede de yayınlanarak bu kurallar topluma ilan ediliyor.
500 lira teşvik mükafatı ile ulusal marş yazma müsabakası açılıyor. Son başvuru
tarihi olarak da 21 Aralık seçiliyor. 18 Eylül’den 21 Aralık’a kadar toplam 724
tane şiir yazılıyor. Fakat bu şiirlerin hiçbiri ulusal bir marş olabilecek düzeyde
olarak görülmüyor” dedi.
“Mehmet Akif, para mükafatına karşı çıktığı için yarışa katılmıyor”
O devrin kıymetli simalarından bir tanesi olan Hamdullah Suphi Bey’in,
Hasan Basri Bey ile görüşerek İstiklal Marşı yazması konusunda Mehmet
Akif’ten ricacı olmasını istediğini lisana getiren Karaaslan, “Mehmet Akif,
kazanan şiirin 500 lira mükafata tabi tutulmasını gerçek bulmadığı için yarışmaya
katılmıyor. Mehmet Akif, para için şiir yazılmasına, üstelik de bir ulusal marş
yazılmasına karşı çıkıyor. Mehmet Akif’e yazdığı şiirin müsabakayı kazanması
durumunda para mükafatı vermeyeceklerini söylüyorlar. Ödül durumu ortadan
kaldırılınca da Akif, ‘Kahraman Ordumuza’ diye başlayan İstiklal Marşı’nı
yazmaya başlıyor. Bu şiir iki günde yazılıyor. Şiir birinci olarak 17 Şubat 1921
tarihinde Hakmiyeti Ulusala Sebilürreşat’ta yayınlanıyor. Daha sonra da Açık
Söz gazetesinde yayınlanmıştır. 26 Şubat 1921 tarihinde ise İstiklal Marşı
konusu Meclis görüşmelerine taşınmış, görüşmelerde şiirin basılarak
milletvekillerine dağıtılması kararlaştırılmıştır. 1 Mart 1921 günü başkanlığını
Mustafa Kemal Atatürk’ün yaptığı Meclis görüşmelerinde İstiklal Marşı detaylı
olarak tartışılmıştır. Verilen teklifin oylama ile kabulü üzerine, Hamdullah
Suphi Bey, İstiklal Marşı’nı okumak üzere kürsüye çıkıyor. Mehmet Akif’ten
şiiri yazmasını kendisinin istediğini, şairin ödül nedeniyle müsabakaya katılmayı
uygun görmediğini, lakin görüşmeler sonucunda Mehmet Akif’i ikna
ettiklerini, elemelerden kalan son altı şiirle birlikte Mehmet Akif’in şiirini
Meclis’in seçimine sunduklarını söylemiş ve akabinde, İstiklal Marşı’nı
kürsüden okumuştur. Mehmet Akif’in yazdığı İstiklal Marşı bu görüşmeden on
iki gün sonra Meclis’te yapılan tartışmalardan sonra kabul edilmiştir” diye
konuştu.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
News
